2011 pırlantanın altın yılı olacak

2010 yılını 320 milyon dolar konsolide ciro ile tamamlamayı öngören Altınbaş Mücevherat Grubu, 2011 yılında ciroda yüzde 40 artış hedefliyor.

Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, Altınbaş Mücevherat Grubu Başkanı Bahadır Gören ve Mücevherat Genel Müdürü Atilla Keskin’in katılımıyla Çırağan Sarayı’nda 2010 yılı performansını değerlendirdikleri bir basın toplantısı düzenledi.

Tüketici profilinde yaş, cinsiyet, eğitim ve satın alma gücü anlamında büyük değişiklikler görüldüğünü belirten altınbaş, "sektörümüz sadece üretim alanında değil; aynı zamanda tasarım, markalaşma, pazarlama, hizmet ve dağıtım alanında kat ettiği aşamalarla, dünya mücevher sektörünün en önemli birkaç oyuncusu arasına girdi" dedi.

2011 yılında sektör pırlantalı mücevherde büyüyecek

Altınbaş’ın Dünya Pırlanta Konseyi’nin ve Dünya Mücevher Konfederasyonu’nun Türkiye’deki tek üyesi olduğunu belirten İmam Altınbaş, “2011 yılında altında olduğu gibi pırlantalı mücevherde de sektör liderliğimizi koruyacağız. Operasyonlarımızın olduğu ülkelerde de söz sahibi olacağız. Tüketici tercihleri hızla altından pırlantaya kayıyor, gelişmiş ülkelerdeki trendin de buna paralel olduğunu görüyoruz. Bu yıl pırlantalı mücevheratın altın yılı olacağına inanıyoruz” dedi.

Tüketici tercihlerinin değişmesinde altın fiyatlarındaki yükseliş, yaşam standardı, nüfus, satın alma gücünün ve eğitimin artmasını gözlemlediklerini belirten İmam Altınbaş, ayrıca tüketicinin sertifikalı ürünler ile pırlantaya olan güven artışının da çok önemli bir etken olduğunu sözlerine ekledi.

2023 yılı hedeflerini belirledi

Altınbaş Mücevherat Grubu Başkanı Bahadır Gören “Dünyanın en büyük mücevher mağaza zincirlerinden Altınbaş olarak, 2011 yılında da hedeflerimizi büyük koyduk. İhracat ekibimiz ile 40 ülkeye direkt, 80 ülkeye ise dolaylı ihracatımız bulunuyor. Avrupa, Türkî Cumhuriyetler, Balkanlar, Yakın ve Ortadoğu’da mağazalaşarak büyümeyi hedefliyoruz. Şuan yurtdışında 21 mağazamız bulunuyor” dedi.

2011 yılında yüzde 40 ciro artışı hedeflediklerini dile getiren Bahadır Gören, cironun hemen hemen yarısını pırlantalı mücevherin oluşturacağının altını çizdi. Gören, ayrıca 2011’de yurtiçinde en az 15 yurtdışında 20 olmak üzere yeni mağazalar açacaklarını belirtti. 2023 yılı yol haritasını anlatan Gören, mağaza sayısını 400’ü Türkiye de olmak üzere 1000 adet olarak hedeflediklerini açıkladı. 2023 için belirledikleri büyüme hedeflerine ulaşabilmek için stratejik iş birlikleri ve satın alma fırsatlarını değerlendireceklerini söyledi.

Altınbaş 2010’da yüzde 30 büyüdü

Altınbaş’ın temelleri 1950’lerde atılan 1975’te şirketleşen, bugün itibariyle Türkiye’de ve dünyada toplam 115 mağazayla 10 bin metrekarenin üzerinde bir alanda ve 1000’in üzerinde satış noktasında hizmet verdiklerini hatırlatan Altınbaş Mücevherat Genel Müdürü Atilla Keskin; “Altınbaş olarak her zaman sektörde öncü olmaya ve “ilk”leri gerçekleştirmeye özen gösterdik. 2010 yılında da pek çok ilke imza attık. Bu yıl yapılan Omnibus araştırmasına göre tüketicilerin yüzde 92’si Altınbaş’ı lider görüyor. Bu da bizim için gurur verici. Yıllık yüzde 30 büyüme hedefiyle 2010 yılında daralan pazarda ortalama yüzde 30 büyüdük. Franchise mağazacılık stratejimizle şu anda sadece sektörümüzün değil tüm perakendenin en büyük zincirlerinden biriyiz. Son çeyrekte açılan Nişantaşı, İzmir Agora, Ankara Gordion, Bulgaristan, Bosna Hersek ve Torium AVM gibi önemli lokasyonlarla bu yıl 20 yeni mağaza açılışı ile ailemizi büyütmeye devam ettik” dedi.

2010 yılı rakamlarına göre Altınbaş Mücevherat Grubu olarak dünyada ve Türkiye’de 320 milyon dolar konsolide ciro ile tamamlamayı öngördüklerini belirten Keskin, “Yönetim stratejilerimizi de geliştirerek organizasyon yapımızda da bir takım yeniliklere gittik. Dünyanın önemli perakende zincirlerinden biri olmanın getirdiği gereklilerle kurumsallaşma, süreçlerimizi iyileştirme, müşteri odaklılık alanlarında yatırımlar yaptık, organizasyonumuzu dönüştürdük, perakende yönetimi sistemlerini geliştirdik ve uygulamaya aldık” diye vurguladı.

Elinde euro olanlar dikkat

Merrill Lynch 2011 yılı finansal raporunu şu sıralarda açıklıyor. Kurumun Euro'ya ilişkin çok çarpıcı tahminleri var.

Merrill Lynch raporuna göre, şu anda 2.05 lira ola Euro/TL paritesi haziran sonunda 1.62 liraya kadar gerileyecek. Yılı ise 1.80 liradan bitirecek.

Merrill Lynch, Euro/Dolar paritesinin de mevcut 1.30 seviyesinden haziran sonunda 1.20'ye gerilemesini bekliyor.

TÜRKİYE İÇİN 'MEZUNİYET YILI' OLACAK

Raporun sunumu sırasında bir konuşma yapan Merrill Lynch Başekonomisti Türker Hamzaoğlu, 2011 yılının Türkiye için "Mezunuiyet Yılı" olacağını ve uzun süredir ekonomide yapılan reformaların bu sene Türkiye'yi 'yatırım yapılabilir ülke' notu ile taçlandırılacağını söyledi. Hamzaoğlu, S&P ve Moody's Türkiye'nin kredi notlarını sırasıyla 'BB+' ve 'Ba1'e çıkaracağını Fitch'in ise 'BBB-'ye yükseltmesini bekledikleirni kaydetti.

İç piyasa ve pariteler

USD/TL
Makro Ekonomik Görünüm: Dolar kurunda geçtiğimiz hafta yukarı yönlü trend güç kazandı. Geçtiğimiz haftanın genelinde ise 1,5380-1,5770 seviyeleri arasında hareket yaşanan piyasada TL dolar karşısında yaklaşık yüzde 1,93 oranında değer kaybetti. Bu hafta, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararının yanı sıra ABD aralık ayı TÜFE ve Fed Ekonomik Durum Değerlendirme Raporu piyasada yakından takip edilecektir.

Genel Teknik Görünüm: Teknik olarak, kısa vadede bekle, orta vadede al sinyallerinin oluştuğunu, işlem hacminin ise haftalık bazda güçlendiğini gözlemliyoruz. Piyasaya katılımın güçlenmesine karşın sinyallerin karışık konumunda olmasına bağlı olarak temkinli hareketin korunması beklenmelidir.

Kısa Vadeli Strateji: Kısa vadede sinyaller bekle, işlem hacmi ise güçlü konumdadır. Alımların sürmesi beklenmelidir.

Seviyeler: Gün içinde 1,5650 ve 1,5530 seviyeleri destek noktası olarak belirirken olası yükselişlerde 1,5830 ve 1,5950 direnç seviyeleri yakından takip edilmelidir.

EUR/USD
Makro Ekonomik Görünüm: ABD işsizlik oranındaki düşüşün yanı sıra Euro Bölgesi borç krizine yönelik endişelerin piyasada korunmasına bağlı olarak paritede düşüş güçlenirken euro son dört ayın en düşük seviyesine geriledi. Haftanın genelinde 1,2906-1,3434 seviyeleri arasında hareket yaşanan piyasada euro dolar karşısında yaklaşık yüzde 3,60 oranında değer kaybetti. Bu hafta, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararının yanı sıra ABD aralık ayı TÜFE ve Fed Ekonomik Durum Değerlendirme Raporu piyasada yakından takip edilecektir.

Genel Teknik Görünüm: Teknik olarak, kısa ve orta vadede sat sinyallerinin oluştuğunu, işlem hacminin ise haftalık bazda yükseldiğini gözlemliyoruz. Hem sinyallerin sat olması hem de piyasaya katılımın güçlü olmasına bağlı olarak düşüş hareketinin korunması beklenmelidir.

Kısa Vadeli Strateji: Kısa vadede sinyaller sat, işlem hacmi ise güçlü konumdadır. 1,2980 direnç seviyesinin aşılamaması durumunda kısa vadeli kar satışlarının etkili olması beklenmelidir.

Seviyeler: Gün içinde 1,2710 ve 1,2840 seviyeleri destek noktası olarak belirirken olası yükselişlerde 1,2970 ve 1,31 direnç seviyeleri yakından takip edilmelidir.

GBP/USD
Makro Ekonomik Görünüm: Haftanın genelinde İngiltere makro ekonomik verilerinin beklentilerin altında kalmasına bağlı olarak sterlinde satış baskısının etkili olduğunu gözlemledik. Haftanın genelinde 1,5407-1,5646 seviyeleri arasında hareket yaşanan piyasada sterlin dolar karşısında yaklaşık yüzde 0,42 oranında değer kaybetti. Bu hafta, İngiltere Merkez Bankası’nın faiz kararının yanı sıra ABD aralık ayı TÜFE ve Fed Ekonomik Durum Değerlendirme Raporu piyasada yakından takip edilecektir.

Genel Teknik Görünüm: Teknik olarak kısa vadede al, orta vadede ise sat sinyallerinin oluştuğunu, işlem hacminin ise haftalık bazda güçlendiğini gözlemliyoruz. Piyasaya katılımın güçlü olmasına rağmen sinyallerin farklı olmasına bağlı olarak temkinli hareketin korunması beklenmelidir.

Kısa Vadeli Strateji: Kısa vadede sinyaller al, işlem hacmi ise güçlü konumdadır. 1,5530 seviyesinden geçen 20’li hareketli ortalamasının üzerinde tutunması durumunda kısa vadeli tepki alımlarının etkili olması beklenmelidir.

Seviyeler: Gün içinde 1,5380 ve 1,5470 seviyeleri destek noktası olarak belirirken olası yükselişlerde 1,5620 ve 1,5710 direnç seviyeleri yakından takip edilmelidir.

USD/JPY
Makro Ekonomik Görünüm: Geçtiğimiz haftanın son işlem gününde yenin yine değerlenme eğilimine girdiğini gözlemledik. Buna göre yen yıllık bazda yüzde 12,76 oranında değerlendi. Geçtiğimiz haftanın genelinde 80,95-83,7 seviyeleri arasında hareket yaşanan piyasada yen dolar karşısında yaklaşık yüzde 2,35 oranında değer kaybetti. Bu hafta, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararının yanı sıra ABD aralık ayı TÜFE ve Fed Ekonomik Durum Değerlendirme Raporu piyasada yakından takip edilecektir.

Genel Teknik Görünüm: Teknik olarak, kısa ve orta vadede al sinyallerinin oluştuğunu, işlem hacminin ise haftalık bazda düşük kaldığını gözlemliyoruz. Sinyallerin al konumunda olmasına karşın piyasaya katılımın zayıf olmasına bağlı olarak temkinli hareket beklenmelidir.

Kısa Vadeli Strateji: Kısa vadede sinyaller al, işlem hacmi ise zayıf konumdadır. Makro görünüme bağlı olarak yende değerlenmenin sürmesi beklenmelidir.

Seviyeler: Gün içinde 82,7 ve 82,2 seviyeleri destek noktası olarak belirirken olası yükselişlerde 83,4 ve 83,9 direnç seviyeleri yakından takip edilmelidir.

Altın fiyatları

Makro Ekonomik Görünüm: Geçtiğimiz haftanın genelinde ABD makro ekonomik verilerine yönelik olumlu beklentiler dolara güç verirken altında satışları beraberinde getirdi.

Haftanın genelinde 1352,85-1424 ons/dolar seviyeleri arasında hareket yaşanan piyasada altın dolar karşısında yaklaşık yüzde 3,63 oranında değer kaybetti. Bu hafta, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararının yanı sıra ABD aralık ayı TÜFE ve Fed Ekonomik Durum Değerlendirme Raporu piyasada yakından takip edilecektir.

Genel Teknik Görünüm: Teknik olarak, kısa ve orta vadede sat sinyallerinin oluştuğunu, işlem hacminin ise haftalık bazda yükseldiğini gözlemliyoruz. Hem piyasaya katılımın güçlü olması hem de sinyallerin sat olmasına bağlı olarak düşüş hareketinin korunması beklenmelidir.

Kısa Vadeli Strateji: Kısa vadede sinyaller sat, işlem hacmi ise güçlü konumdadır. 1379 ons/dolar direnç seviyesinin aşılamaması durumunda kısa vadeli kar satışlarının etkili olması beklenmelidir.

Seviyeler: Gün içinde 1343,80 ve 1361,20 ons/dolar seviyeleri destek noktası olarak belirirken olası yükselişlerde 1378,30 ve 1395,70 ons/dolar direnç seviyeleri yakından takip edilmelidir.